Ana Sayfa
Önceki Sayfa
Çay ve Sağlık - 3
SAĞLIK İÇİN ÇAY - 3 Çay bitkisinden 3 çeşit çay üretilmektedir. Bunlardan yeşil çay fermentasyona uğramadan, oolong çayı yarı fermente edilerek vesiyah çay tam fermentasyonla üretilmektedir. Siyah çaya yeşil çaydan farklı olarak üretim sırasında koparma, soldurma, kıvırma ve kurutma işlemleri yapılmaktadır. Çay, sebze ve meyvalarda bulunan flavonoidler bakımından zzengindir. Bunun sonucu olarak başta koroner kalp hastalıkları ve çeşitli kanser türleri olmak üzere birçok hastalığa karşı koruyucudur. Çay içerdiği flavanoidlerle güçlü antioksidan etki göstermektedir. Yeşil çay ve siyah çayın gösterdikleri antioksidan özellikleri farklıdır. Buna yeşil çayda daha fazla miktarda bulunan flavanoid gurubundan polifenollerin fazlalığı sebep olmuştur. Yapılan son çalışmalar hastalıklardan korumada siyah çayın ve yeşil çayın benzer etki gösterdiği belirtilmiştir. Kahve, kakao, kola ve bazı yiyecekler gibi çayda da doğal olarak kafein bulunmaktadır. 1 fincan (200 mL) siyah çaydaki kafein miktarının 40 mg olduğu düşünülmektedir. Kafein tüketiminin günlük 300 mg’ı aşmaması gerektiğini varsayarsak günlük tüketim miktarı önemlidir. Canlandırıcı etkisi olan kafeinin fazla tüketilmesinin diüretik yani vücuttan su atarak vücudun sıvı dengesini etkileyebileceği, sinirlilik, uykusuzluk ve çarpıntı gibi yan etkileri olabilir. Çay kafeinli olduğu bilinen diğer içeceklerden farklı etkiler göstermektedir. Kahvede görülmeyen ama istenilen uyarıcı etkiler yapabilmektedir. Yeşil çay ve siyah çayın her yaş gurubu birey için başta koroner kalp hastalıkları (KKH), inme, kalp damar hastalıkları (KDH), hipertansiyon, mide ve bağırsak kanseri gibi çeşitli kanser türleri olmak üzere artrit, antiinflamatuvar ve antiviral hastalıklara karşı koruyucu ve kemik yoğunluğu düzenleyici etkileri yapılan çalışmalarca kanıtlanmıştır. Çay ve koroner kalp hastalıkları koroner kalp hastalıkları veya koroner arter hastalığı dediğimiz hastalıklar kalbi çevreleyen ve besleyen damarlarla ilgili hastalıklardır. Artrioskleroz, yağ damlacıklarının damar duvarında birikmesiyle damar duvarının kalınlaşması ve daralmasına bağlı olarak sertleşmesi sürecidir. Yeşil ve siyah çay kalp damar hastalıklarına karşı koruyucu etkisini kötü huylu kolesterol olan LDL’nin oksidasyonunu engelleyerek yapmaktadır. Yeşil ve siyah çay kalp ve damar hastalıklarına olan koruyucu etkisini içeriğinde bulunan flavanoidlerle sağlamaktadır. Yapılan çalışmalarda günde 3 fincandan(350 mL) fazla siyah çay tüketenlerde kalp krizi riskinin çay tüketmeyenlerden %68 az olduğu saptanmıştır. Yapılan başka çalışmalarda günde 5 çay bardağı siyah çay tüketenlerde inme riski 3 çay bardağı çay tüketenlere göre %31 düşük bulunmuştur. Başka bir çalışmada ise günde ortalama 1 fincandan fazla çay içen bireylerde kalp-damar hastalıkları riskinin %44 azaldığı gözlenirken kahve tüketimi ve kalp-damar hastalıkları arasında bir ilişki bulunmamıştır. Çay ve kanser Çay türlerinin kolon, mide, özefagus ve akciger kanserleri başta olmak üzere bir çok kanser türüne karşı koruyucu görev yapmaktadır. Yeşil çay ve siya çaydaki kateşinlerin ve theaflavinlerin normal hücre büyümesini engellemeden kanser hücrelerin çoğalmasını engellediği gösterilmiştir. Çay ve çay polifenolleri, mide kanserine neden olan helicobakter pylori adlı bakterinin büyümesini engelleyici ve öldürücü özellikleri vardır. Yapılan çalışmalarda siyah ve yeşil çay özlerinin ve polifenolleri olan epigallokateşin ve theaflavinin doza bağımlı olarak kanser hücresinin büyümesini engellediği ve kanser hücrelerinin çoğalmasını baskıladaığı gözlenmiştir. Son yıllarda yapılan çalışmalarca çay türlerinin en yaygın kanser türlerinden biri olan meme kanserine karşı koruyucu olduğu anlaşılmıştır. Japonya’da yapılan çalışmalarda yeşil çay tüketim miktaına bağlı olarak 1. ve 2. fazda meme kanserlerinin tekrarlanma sıklığını azalttığı saptanmıştır. Sigara ve benzeri tütün maddelerinin kullanımının akciğer kanserine davetiye çıkardığı bilinmektedir. Çay, tütün kanserojenlerinin sebep olduğu mutasyonları engellemektedir. Çay ve Antiobezite Enerji alımı ile harcanımı arasındaki dengesizlik sonucu ortaya çıkan obezite gün geçtikçe daha fazla insanı etkilemektedir. Çay ve çaylardan özellikle yeşil çay içerdiği kafein ve kateşinler ile vücut ağırlığı ve enerji harcaması üzerine etkileri bulunmaktadır. Kafeinin yağ yakımına olan olumlu etksi artık bilinmektedir. Yeşil çaydaki kateşin de aynı şekilde yağ yakımını arttırmaktadır. Çayın kilo kontrolü üzerine yapılan çalışmaların çoğunluğu yeşil çay ile yapılmıştır. Yeşil çaydaki epigallo kateşinin vücut ısısını arttırmasının yanında, yağ hücrelerinin çoğalmasını, yağ emilimini ve besin alımını azaltarak obeziteyi engellediği yapılan çalışmalarca gösterilmiştir. Buna ek olarak koleterolün düşürülmesine yardımcı olduğu saptanmıştır. Çay ve Anemi Anemi; demir tüketiminin az olması, biyoyararlılığının düşük olması ve gereksiniminin karşılanmaması gibi sebeplerle ortaya çıkabilmektedir. Hayvansakl kaynaklı hem demirin emilimi diğer besin öğelerininvarlığından etkilenmez iken bitkisel kaynaklı non-hem demiri etkilenmektedir. Polifenoller, fitat, diyet lifi, bazı protein ve amino asit gibi diyet bileşenleri non-hem demirinin emilimini azaltmaktadır. Yapılan çalışmalarda bir gece açlık sonrası aynı kahvaltıyı 150 mL siyah çay, kahve ve portakal suyu ile tüketen bireylerde demir emilimi sırasıyla 0,07, 0,16, 0,40 mg bulunmuştur. Yine yapılan çalışmalarda yemeğin bitiminden sonraki 1 saat içerisinde tüketilen 150 mL koyu siyah çayın, öğündeki demir emilimini arttıran askorbik asit ve diğer faktörlere rağmen, emilimi %75-80 oranında azalttığı bulunmuştur. Siyah çayın bu negatif etkiyi yeşil çaydan 2 kat, bitki çaylarından 3 kat fazla gösterdiği saptanmıştır. Demir düzeyi düşük kişiler yemeklerle birlikte birlikte çay tüketmekten kaçınmalıdır. Yemekler ile çay arasında en az 1 saat fark olması, çayın demir emilimi üzerindeki olumsuz etkisini minumuma indirmektedir. Sonuç olarak Yetişkinler için önerilen sıvı tüketiminin 2,5 L olduğu düşünülürse bunun 0,9-1,4 L’sinin çaydan alınması önerilmektedir. Toplam yağı ve tuzu azaltılmış, yeterli sebze ve meyva içeren, kepekli tahılların kullanımı ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları ile birlikte tüketilecek günde 5-6 fincan çayın kronik hastalık riskinin azaltılmasına yardımcı olabileceği belirtilmiştir. Önerilen tüketim miktarı günlük 3-4 fincan kadardır. Kararında tüketildiğinde yararlı etkilere sahip olan çay, tüketimi aşıldığında çarpıntı, anksiyete, huzursuzluk, baş ağrısı ve uykusuzluk gibi belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Çayınızın içine katacağınız limon ile antioksidan etkisini arttırabilirsiniz. Zayıflamak isteyenlerin ise şeker yerine doğal tatlandırıcı ya da tarçın çubuğunu tercih etmesi faydalı olabilir. İçine katacağı tarçın çubuğu ile şeker ihtiyacını kapatmanın yanında metabolizmasını da hızlandırarak zayıflama sürecini kısaltabilir. Kaynak : http://www.tavsiyeediyorum.com/makale_13063.htm
Kaynak :
http://www.tavsiyeediyorum.com/makale_13063.htm
Ana Sayfa
Önceki Sayfa