Dünya da çaya ayrılan alan 2,3 milyon hektara, bu alanlardan elde edilen ürün 3,2 milyon tona
ulaşırken, organik çaya ancak 5.000 hektar ayrılabilmiş ve üretimde ancak 4-5 bin tonluk bir seviyede
gerçekleşmektedir.
İnternet’te
“Organic Tea” yazın şöyle bir dolaşın, perakende
fiyatların kilogram bazında 30-80 $ arasında dolaştığını göreceksiniz.
Sahi çay
üretici ülkeler normal çay fiyatlarının 5-10 misli üzerinde olan
piyasada
yok
satan bu çay üretimini tercih etmemelerinin bir nedeni mi var?
İlk organik
çay üretme fikri
1980'li
yılların başında ortaya çıktı. İlk
üretim 1986 yılında Sri Lanka’da gerçekleşti. Dünya piyasasına 1990'lı
yıllarında çıkan, ne kadar üretildiyse o kadarda satılan, diğer normal
siyah
çay üretimi stoklarının artması ve fiyatlarının düşmesine karşın
yükselen bir
trend çizen bio çay olarak da adlandırılan çay üretimi niçin böyle
%1'lerde gerçekleşmektedir. Üretici
ülkeler
arasında, başta Sri Lanka’nın dışında Çin, Japonya, Şili, Tanzanya,
Kenya,
Malawi ve Arjantin’de yer almaktadır.
Bütün bu
soruların cevabı
organik çayın adında cevabını zaten bulmaktadır. Sorunun cevabı gayet
basit.
Evet, pestisid, inorganik gübre kullanımı, isole edilmemiş alanlar ve
mevcut teknolojiden
vazgeçildiği anda organik- bio çay üretiminin artmaması için herhangi
bir neden
yok. Hele doğalığın yanısıra birde insan sağlığıda göz önüne alınırsa...
AB'de
geleneksel tarımdan ekolojik tarıma
doğru bir yönelme var. Organik tarım için EEC Nr.2092/91 standartları
oluşturulmuş
olup, politika ve desteklemeler bu yöndedir.
Pestisid
Bilindiği
üzere çay üretimi
çok büyük oranda ekvatoral ve ekvatora yakın bölgelerde yapılmaktadır.
Çay da
bakteriyel ve mantari hastalıkların yanısıra 160 farklı böceğinde
tespit
edildiği bu interland da kış mevsiminin olmaması, hastalık ve
böceklerle
kimyasal bir mücadeleyi zorunlu kılmaktadır. Bu da ister istemez bir
bardak çay
ile birlikte tarımsal mücadele de kullanılan kimyasal kalıntılarla
–pestisid-
birlikte binbir hastalığa davetiye çıkarmamıza neden olmaktadır. Hiç
bir zevkin
insan sağlığını tehdit etmesine göz yumulması gerekliliği
düşünülürse.
Dünya
çaylarında rastlanan
pestisidlerle ilgili örnek vermek gerekirse;
2000-2001
yılında Çin, Hindistan, Japonya ve
Vietnam çaylarında anılan numunelerde yapılan, MRL–Maximum Residue
Level –
Kabul Edilebilinir Maksimum Pestisid analizlerinde, 1 Temmuz
2001’de kabul edilen EU – Avrupa Norm’ları ( Ek:1) baz
alınarak llimit üstünde tespit edilen MRL'yi aşan numune %’deleri
ektedir. ( Ek:2)
Peki, dünyada pestisid
gereksinimi olmayan üretici ülkeler yok mu? Evet, vardır. Bunlar
Türkiye ve
Gürcistan'dır. Ancak bu iki ülkede de henüz bu konuda ciddi bir girişim
yoktur.
Gürcistan'ın bu avantajına rağmen çay üretimini devam ettireyim
ettirmeyeyim
ikileminde kalması da bir yana. (Gürcistan siyah çay üretimi 1990’lı
yılların
ortasında 10 bin tonun altına düşmüşken 2003 yılında 25.000 ton
seviyesine
ulaşmıştır.)
Ekolojik
Şartlar
Dünyanın en
büyük çay üreticileri
arasında
yer alanlarda kimyasal mücadele yapılmayan alan çok kısıtlıdır.
Öncelikle, bu tarım için ayrılan sahalardaki
arazilerin rakımının deniz seviyesinden en az 700 metre yüksekte olması
tercih
edilmektedir. Diğer ekolojik şartları şöyle sıralayabiliriz:
-
Yıllık
sıcaklık ortalama 18-20oC
-
Ortalama
günlük güneş ışığı 4 saat
-
Yıl
boyu
minimum 1600mm yağış
-
%70-90
arasında nispi nem
-
Toprak
PH’sı 4,5-5,5
Organik
Gübre
Organik çay için
elbette organik
gübre
kullanılması gerekecek bu başlangıçta, organik gübre satışı yapan
belgeli
firmalardan karşılanacak, zaman içinde organik olduğu belgelenmiş
hayvan gübreleriyle, çay budama ve üretim
artıkları (çöp, lif v.s.) ile de desteklenecektir. Değil yalnız
çayda,
diğer tarımsal üretimlerde de inorganik gübre kullanımından kaynaklanan
kirlenmenin getirdiği maliyet; insan ve çevre unsurunun söz konusu
olduğu
noktada organik gübre maliyeti ile kıyaslanamayacak kadar yüksek olduğu
asla
unutulmamalıdır.
Yalnız dekar
başına Avrupa'da
inorganik
olarak 9kg azota müsaade edilmektedir. Bunun bir nedeni, Avrupa
tarımında
sadece sanayi kirliliği sonucu havadan dekara en az 6kg azot
yüklemesi,
belki de bunun bu şekilde kabullenme ile göz ardı edilmesi şeklinde
düşünülebilinir.
Gübre
kullanımında
organikliğin de ispatlanması gerekmektedir. Organik diye öyle her
organik
gübrenin kullanılamaması işin ayrı bir boyutu. Gübre seçimini de kendi
başınıza
yapamamanız belirlenen standartlara uyma zorunluluğunuz da ayrı bir
boyutu.
Kimyasal gübreler 1 ay civarında etkilerini göstemeye
başlamalarına karşın bu süreç organik gübrelerde daha yavaş olup 3-9
aylık bir süreyi bulabilmektedir.
Kimyasal gübre
kullanılan çaylıklarda 2.sürgün değerleri gerek verim gerekse kalite
açısından 1.sürgüne göre daha düşüktür. Bu durum organik çay
gübre kullanılan çaylıklarda da görülmektedir ve üstelik daha
belirgindir; verim ikinci sürgünde birinci sürgüne nazaran %30-50
dolaylarında düşmektedir. Bazı organik çay üreticileri kaltedeki
düşmelerin önüne geçmek için sadece 1. sürgünde hasat edilmekte,
bitkinin
çay ocağı üzerindeki sürgünlerden faydalanılması sağlanılmaktadır.
Organik tarımda organik gübrelerin yanısıra toprak düzenleyicilerin
kullanılması da faydalıdır, ancak düzenleyici seçiminde çay
bitkisinin kalsiyum sevmediğide göz ardı edilmemelidir.
|
Isole
Edilmiş Alanlar
Organik çay
üretimi, tamamen isole edilmiş
alanlarda yapılmalı, bunun için; çay bahçelerinin çevreleri
tamamen
herhangi bir vasıtanın girmeyecek şekilde ağaçlarla kaplı olmalıdır.
Çay tarımının
yapıldığı alan gerek endüstri
sahalarında gerek yerleşim merkezlerinden kilometrelerle ifade
edilebilecek
uzaklıkta bulunmalı, taşımada kati surette motorlu araç
kullanılmamalıdır.
Toprağın ve bitkinin
istenilen hale gelmesi
için en az 3 yıllık bir süre gerektiği, üretime başlamadan önce
belirlenen
tüm toprak analizlerinin yapılması gerektiği unutulmamalıdır.
Üretim
Teknolojisi
ve Hasat
Ekolojik
tarım, sadece
kimyasal mücadele yapmamak, suni gübreleme yapmamak değil, bu işin
başlangıcı
ama en önemli noktası. Ekolojik tarım yapıldığı tarladaki üreticiden,
tüketiciye
ulaşana kadar her safhada kayıt altına alınmalı, kontrol edilmeli,
kontrol
edildiği dekontrol edilmeli, belirleme ve izlenebilirlik sağlanmalıdır.
Organik çay
üretiminin IFOAM
(Uluslararası Organik Tarım
Federasyonu) veya
bağlıları
tarafından
akredite
edilip sertifikalandırılması gerekmektedir. IFOAM 1982'de Fransa'da
kurulmuş
olup halen 120 ülkede 600 organizasyon halinde teşkilatlanmıştır.
Dünyanın
en büyük çay üretici ülkelerinden biri olan Hindistan 1996'dan beri bu
yapılanma içersinde yer alan ülkelerden biridir.
Organik
çay
(bio çay)
üretiminde bazı farklılıklar görülmektedir:
Soldurma,
toplanan
yapraklar 20 saate kadar uzanabilecek
bir sureç için gayet ince serilmiş olarak, havadar bir yerde doğal
soldurulabileceği gibi, 20 cm’lik bir kalınlıkta (23kg/m3)
serilip,
düşük derecede sıcak hava verilerek de soldurulabilinir Süre
yeteri solmanın sağlanması ile
belirlenir.
Fermantasyon,
Fermantasyon, ayrı odalarda
gerçekleştirilir, çaylar fermente olmak üzere 3,5-7,5cm
kalınlığında
alüminyum tavalara konulur. Bu kalınlık oda sıcaklığına göre ayarlanır.
Oda
sıcaklığı 20-25oC arasında olur. Fermantasyon, 3,5-4 saatlik
bir
süreyi alır, CTC tipi üretimlerde 1-2 saat de bu süre tamamlanır.
Kurutma, fırın giriş
sıcaklığı
75-85oC arasında olmalı, süre 20 dakika olmalı, fırın
çıkışındaki
kuruçay %3-5 rutubet ihtiva etmelidir.
Organik çay üretimini sertifikalandıran,
Tarım ve Köyişleri
Bakanlığınca’da yetkilendirilen kontrol ve sertifikasyon kuruluşları ve
bağlı
olduğu ülkeler: BCS- Almanya, IMO- İsviçre
ve SKAL-
Hollanda'dır.
Organik çay
üretimi işçilik maliyeti normal
üretim maliyetlerine göre en az %25'lik bir fazlalık göstermektedir.
Paket
Özellikleri
Paket
malzemesinin önemli bir yer tuttuğu bu üretimde, kullanılan malzemenin
kimyasal
bir kirlenmeye neden olmayacak türden olması, kati surette yapıştırıcı
kullanılmaması, ağız kapamada iplik kullanılması, bunun da doğal olması
gerekmektedir.
Paketin çevreyi kirletmeden geri dönüşümlü olması da özellikle
istenmektedir.
Olay malzeme ile de bitmiyor. Paket de kullanılan renklerin bile
uygunluğu
aranıyor..
Sertifika
Organik
çay
olarak piyasaya sürülen bazı çayların
düşük fiyatlarda olmasının nedeni, yaptıkları üretimin sertifikalı
olmamasından
kaynaklanmaktadır. Özellikle Avrupalı çay ithalatçıları bu sertifikayı
aramaktalar ve sertifikasız çay girişine izin vermemekteler ve bu
yöndede
birbirlerini desteklemektedirler. Bundan dolayıda sertifikasız organik
çaylarki, çoğunlukla Çin menşeyli çaylar olup ancak ABD ve Kanada da
alıcı
bulabilmektedir.
Tüm dünyada kabul edilebilir ve yüksek
fiyattaalıcı bulabilecek organik çay üretebilmek için
uluslararası kabul edilebilir bir sistem içinde yer almalı, bu da
belgelenmeli yani bir başka
deyişle
organizasyon ISO 9001 KYS içinde yer almalı. Bu ilk basamak, ekolojik
tarım
yapacağım, organik çay üreteceğim deniliyorsa HACCP şartları yerine
getirilmeden, belgelenmeden
ve sisteme uyarlanmadan bu işe hiç başlamamak gerekir. Tabi bugün
Türkiye
için uyma zorunluluğu olmayan ancak AB'ye girildiğinde olmazsa olmaz
olan
bu sisteme şimdiden girmek işin bir başka yönü.
Organik Çay Piyasası
Yaş çay,
yalnızca sertifikalı çiftçilerden
alınmakta ve yüksek fiyat garanti edilmektedir. Hasat elle olmakta ve
ikibuçuk
yaprak toplanılmaktadır. Gerek hammadde gerek işçilik yüzünden yüksek
bir
maliyet sergileyen organik (bio) çayın ona görede çay piyasasında
yüksek
bir fiyatı vardır.
Organik
çaylarının dökme torba satış fiyatları bulundukları ülkelere göre
15-30$/kg'dan alıcı bulabilmekte,
tüketiciye ise paketli olarak farklı ambalajlarda 100$/kg'a kadar
bir satış fiyatına ulaşabilmektedir.
Organik
çay piyasası, hala oldukça düşük ticari hacmiyle geleneksel piyasadan
farklıdır. Üretim alanı/türü’ne göre fiyatları ve piyasadaki durumu
oldukça
farklı olabilir. Sadece Darjeeling için organik çay fiyatları, piyasa
kurallarıyla yakından izlenir ve çoğunlukla, kalite ve talebe dayalı
olarak
geleneksel fiyatlara benzer. Sri Lanka üretimi organik çay, hala çok
sınırlı ve
yüksek bir fiyatla üretilmekte (diğer kaynaklardan elde edilen organik
çaylardan
daha düşük kalitede olmasına rağmen). Afrika’dan İngiltere piyasasının
ilgi
odağı olan, Tanzanya’da ki birkaç şirketten başka organik çay üretimi
çok
sınırlıdır. Avrupa piyasasında Çin organik çayları, oldukça
dalgalanabilen
fiyatlara rağmen, (endüstri kaynaklı) üreticileri için yüksek fiyat
garantisi
sunabilen, bir şirketler ağı yoluyla çoğunlukla egemendir. Organik
primleri son
yıllarda azalmış ve bu günlerde %10’a kadar düşmüştür. Bununla
birlikte, taşıma
maliyetleri daha çok düşmüştür (büyük tonajlı gemilerden dolayı), bu
şaşırtıcı
değildir.
|
Türkiye de Organik Çay
Türkiye'de
Çaykur
'un yanısıra özel
sektör bazında Özçay,
Karali
Çay
organik çay üretimi yapmaktadır. İlk organik çayı Özçay
Kooperatifi ve Karali Çay 2002 yılında üretmiştir.
Türkiye de çayın maliyeti,
çay
üreticisi diğer ülkelere göre daha yüksek olduğu için çayda
dünya ile rekabet edebilmenin tek yolu Organik Çay’a geçiştir. Doğu
Karadeniz Bölgesi en kısa zamanda organik tarım havzası haline
dönüştürülmelidir. Çayda
dünya ile
rekabet
edebilmenin tek yolu doğal ve sağlıklı olan Türk çayınıorganik
sertifikalı
olarak üretmektir. Bu suretle Türk Organik Çayı dünyaya çok yüksek
fiyatlarla
satılıp, bölge refahını artırma şansı elde edilebilecektir.
Yıllar
İtibariyle Üretilen siyah ve Yeşil Organik Çay Miktarları (Ton)
|
|
Üretici
Firma
|
Cinsi
|
2003
|
2004
|
2005
|
2006
|
2007
|
2008
|
2009
|
2010
|
2011
|
2012
|
2013
|
|
Çaykur
|
Siyah
|
-
|
-
|
-
|
-
|
-
|
-
|
58
|
152
|
313
|
339
|
353
|
|
Yeşil
|
-
|
-
|
-
|
-
|
-
|
-
|
3
|
5
|
13
|
10
|
9
|
|
Toplam
|
-
|
-
|
-
|
-
|
-
|
-
|
61
|
157
|
326
|
340
|
362
|
|
Karali
Çay
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Özçay
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Toplam
|
Genel
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu arada siz hala Organik Çay içmediniz mi?
Organik çay içimi ile sağlığın yanısıra doğallığın lezzetini varacaksınız.
Şimdiden afiyet olsun...
Muammer DEMET
Diğer
Yazılar
Kaynaklar:
Bio Foods
Chamraj
Tea
Çay
Fiyatları ve
Fiyatların Gelişimi, (
Prices
and price
developments for tea)
EEC
Nr.2092/91
FAO
Hibiki
India Tea
IFOAM
Netidea
Ootou Organic Tea Estate
Organic
Tea
Organic Tea,
Sippo, Swiss Import Promotion Programma
Özçay
Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı
|